Tuesday, January 23, 2007

oyku oyku ( "dunden sarkma" - ocak 22)

yazim kuyrugunu kovalayan kedi/kopek gibi. baska onemli seyler var aslinda, soyleyebilecegim bir cok baska, daha disariya dair seyler var. ama olmuyor, kuyrugunu gormeden olmuyor yazim iste yine. done done yorulup durup bakinca simdi daha iyi, yerli yerine oturmus gibi disardaki seyler. yanlis motivasyonlarla yazmanin sonucu, yaziyla bir yere cikilip bir sey cozulmuyor, dugumu cozen eller degil, belki dugumu bir kenara birakip etrafinda donduren ayaklar, belki baska bir sey, durup bakmak ya da birine anlatmak belki yazi. cozme zamanim gelmisken, cok kez anlatmisken de yine yaziyorum.
basladim mi yaziyorum.

bir kac kisiyle konusuyorum, evi ariyorum, sonra konusmalar bitiyor, yalnizim, el yordamiyla yalnizligimi ariyorum, hemen bulup giyiyorum. kalin kurkumu, atkimi, kalpagimi giyinip kusaniyorum; ipissiz soguk bir bozkirda yuruyuse cikiyorum. sibirya'da? soguk, insansiz bir gezegende bir tatil hayali kuruyorum. tam olucak, dunyadaki zamana da terkettigim yerden geri girebilsem. kubrick, tarkovsky, lem. solitude is prescribed. (i wrap my ice-cold heart with the cold blanket of solitude, it 's safe now.) life and death are the only colors,

i am walking. ezilen karin sesi duyuluyor, ( o ses kadar ) adimlarimda...

adim adim... yokum varim yokum... .

0 Comments:

Post a Comment

<< Home