sabah cok erkenden radyoda seni dinlerken
arada bir yine toprak kaymasi oluyor, tutunmak icin cabaliyorum. ama geri sahneye cikmayi basardim sonucta. buradan sonra geri kalan benim ters-perspektifim. o iki meshur kule kaldi. onlarla yasayip etraflarinda ucmayi beceririm sanirim.
tikanip kaldi dedigim yerde aslinda hic bir sorun yok, en tehlikeli olani bu belki. mantikli olan, alarmlar caldiginda vardigim kararlar miydi, cesaret miydi, korkakca kacis miydi? bilemeden oturuyorum burada. aynisi icin yine gucum var mi ya da daha cok mu gucum var artik. arada bir "landslide"lar yokluyor, bu kadar issizlasip collesince, erozyona karsi durmak daha mi zor olacak. her defasinda da zorlasacak mi. bir dikili agacim olmali, yasayan tek bir agac yetecek sanki, yeterki... yasiyorsa, surekliyse. issizligim akil durduruyor. aklimin issizligi isyanin kendisi, duzlugun sonsuzlugunda dagilip duramayan islik, sagir kopekler beni dinliyor (simdi). kendi kendimi. dinlerken.
dar agaci gercekse, idamlar gercekse, kalmali hersey daginik, sakincasi yok. isiriklarla karsilikli, kan akmadan olmayan.
0 Comments:
Post a Comment
<< Home