Sunday, December 11, 2005

ClaRInet

cleveland'da karli bir pazar sabahi uyanmisim. sinematek'in programina bakmistim. orta halli bir film var, ama hava cok soguk, donus zor olur diye gitmekten vazgecmisim, daha aksamdan. Tek bir "mall" var cevremde, tam sehir merkezinin gobeginde: Tower City. Oraya gidip dolanirim diyorum. Bir kere kar yagmaz yerde dururken, ta Shaker Square'e kadar gitmisligim var bu sefer o kadar enerjim yok. Hem kar yagiyor hala. Yerlerdeki de epey yuksek, bilek boyunu geciyor. Mall'a gitmeyebilirim, CafeA'Roma'ya gidicem galiba... aklimda tarcinli "scone"lar ve cay var. Icerde sahibi beni guleryuzle karsilayacak, pazar gunu kiliseye gelenlerle dolmustur bu saatte.

Subbarao ariyor bir kac dakka sonra, onun yerine lab'a calismaya gidicem simdi. Coregimi alip gidiyorum. Lab bos, kimse gelmiyor, ilk saat. Sonra ardi ardina bir iki kisi, labin katindaki kahve makinasina onumdeki 5 saat boyunca iki kere gidiyorum. Labdan disari cikinca, hemen sag taraftaki buyuk camlardan disari bakiyorum. Caddeden gecen ne bir insan ne de bir araba var, arada tek tuk birileri, hemen karsidaki Vikinghall'a girip cikiyor. Lab'a apartmandaki degisim ogrencilerinden biri geliyor. Ben insanlarla iletisim kurmada beceriksizim. Paketleyip, etiketlemek ihtiyaci duyuyorum ya da tam tersi, ta icime kadar aciliyorum, pek gorunmuyor ama oyle acigim, ardina kadar. Bana bir ara bir seyler soruyor, ben bir Lab Technician gibi karsilik veriyorum, olmasi gerektiginden fazla olmasi gerektigi gibi.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home